'Beni neden seviyorsun?' sorusuna verebileceğiniz mantıklı cümleleriniz varsa sizin için üzgünüm.Gerçekten üzgünüm.Bu demek oluyor ki sizin gören bir gözünüz ve seven bir kalbiniz olmadı hiç.Ama mantıklı gerekçeleriniz ve yalnızlıktan bıkmış bir kalbiniz olduğu kesin.
Damla..Eğer damlamazsa bir 'damla' olarak devam edecekti hayatına,ama damladı.Mevcudiyetini ortadan kaldırdı,yok etti.Varlığını diğerlerinin varlığıyla birleştirerek yok etti.Bu onun seçimi değildi.Peki aklını ve kalbini yakmış,küllerini bir dağın tepesindeki rüzgara emanet etmiş,içgüdülerinin ağzını bantlayıp tüm bunları yapmadan önce kendisini kendisi için iyi kararlar verebileceğini düşündüğü bir topluluğa iltica ettirmiş insancığa (ona insan denilemez) ne demeli!Bu onun seçimiydi.Peki gözlerinin mürekkep yuvarlağına benzemesi demi onun seçimiydi?Tamam susuyorum.
İnsanlar da öyle değiller midir,hayatımıza giren insanlar...Bir anda giriverirler kalbimize,karışırlar kalbimizdeki sevgi denizine.Kimisi derinlere nüfuz ederken mürekkep gibi,bazıları ise yağ misali damlarlar kalplerimize.Damlarken düşünmezler,seçenekleri yoktur önlerinde.İlahi bir kudretle verilmiş olan kararı uygulamakla memurdurlar ancak.
Mürekkep nasıl suyun rengini değiştiriyorsa öyle değiştiriyor kalbimize damlayan insanlar ruhumuzu,fikrimizi,hayatımızı...Buna çare yok.Fakat dikkat etmeliyiz ki hayatımıza giren insanlar rengimize yakın olsun.Tıpkı vücuda giren iyi niyetli mikrop gibi iyi niyetli olsun.
Zeynep