"...gökten yağmur indirip, onunla size rızık olarak çeşitli mahsuller çıkardı..." (bakara/22)
"İnzalin (indirmenin) Cenab-ı Hakka olan isnadından anlaşılıyor ki, yağmur katreleri başıboş değildir; ancak bir hikmet altında ve hassas bir ölçüyle inerler. Çünkü uzak bir mesafeden gelmekle beraber, rüzgar ve hava da çarpışmalarına yardımcı olduğu halde, katreler arasında çarpışma olmuyor. Öyleyse o katreler başıboş olmayıp, gemleri, onları temsil eden meleklerin elindedir." (İşaretü'l İ'caz)
Faydalarının şehadetiyle, yağmur damlarının ihtizazı (titreşmesi), Sen'in indirmen ve üstün kılmanladır. (29.Lem'anın Tercümesi, 1.bab, 1.fasıl)
"...Gökten Allah'ın rızık vermek için yağmur indirip yeri onunla ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgarları yönetmesinde akleden kimseler için dersler vardır." (Câsiye/5)
Yağmura rahmet deniliyor. Çünkü birçok güzelliği ve faydayı içinde barındırdığından yağmur, sanki rahmetin cisimleşmiş şekli olarak damlalar halinde geliyor. (33. Söz, 27. Pencere)
Güya kainat-ı azim bir musika-i zikriyedir (zikir musikisi). En küçük nağme, en gür nağamata (nağmeler) karışmakla, haşmetli bir letafet veriyor. (24.Söz)
Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten oradaki dağ (gibi bulut)lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğin parıltısı neredeyse gözleri alacak. (Nur/43)
Şimdi tek lazım olan nedir? Bir pencere kenarı ve belki bir bardak çay ve tefekkürdür. Rabbim bizi duyanlardan, görenlerden eylesin. Zira bütün kainat, lisan-ı haliyle O'nu zikrediyor.
Unutmadan her yağmur yağdığında ben Alper'in Yağmur parçasını dinlerim.
Evet bugün Ağustosun 28'i de olabilir. Yağmuru özlemiş de olabilirim.
Dışarda yağmur, içerde sevda...
Melike